İnsanların uzun yaşam sırrını bulma çabaları, tarih boyunca devam etmiştir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, sağlıklı bir yaşamın temellerinin doğru beslenme ve düzenli egzersizden geçtiğini belirtse de, bu teoriye meydan okuyan ilginç bir gelişme yaşandı. 100 yaşını dolduran iki kadın, uzun yaşamın sırlarını paylaşarak diyet ve egzersiz konularındaki geleneksel düşünceleri sorguladı. Bu özel haberimizde, bu iki kadının yaşam felsefelerini ve uzun yaşam için önerdikleri alışkanlıkları sizlere sunacağız.
Birçok kişi uzun yaşamın anahtarını fiziksel sağlıkta ararken, 100 yaşındaki kadınlar, zihinsel ve ruhsal sağlığın çok daha önemli olduğunu savunuyor. 100 yaşında olan Fatma Nine, „Hayattaki en büyük zenginlik, mutlu olmaktır. Her gün şükredin, sevdiklerinizle vakit geçirin ve gülümsemeyi asla bırakmayın,” diyor. İkinci 100 yaşındaki kadın, Ayşe Teyze ise, „Hayatın tadını çıkarmak, yaşamak için nedenler bulmak gerekir,” ifadelerini kullanıyor. Bu kadınlar, yaşam boyunca stresli durumlarla başa çıkmayı ve olumlu bir bakış açısını sürdürmeyi uzun yaşamın temel taşları arasında gösteriyorlar.
Hem Fatma Nine hem de Ayşe Teyze, sosyal ilişkilerin ve toplumsal bağların uzun yaşam üzerindeki etkisini vurguluyor. İki kadın da hayatları boyunca aileleriyle, arkadaşlarıyla ve komşularıyla olan derin bağların kendilerine enerji verdiğini ifade ediyorlar. Fatma Nine, „Kendinize bir sosyal çevre oluşturmak, insanlarla iletişim kurmak ve bu ilişkileri sürdürmek hayati önem taşır. Birlikte vakit geçirmek, insanı genç tutar,” şeklinde belirtiyor. Ayşe Teyze ise, „Komşuluk ilişkileri benim için çok değerlidir. Birlikte çay içmek, sohbet etmek insanın ruhuna iyi gelir,” diyerek sosyal etkileşimin önemine dikkat çekiyor.
Diyet ve egzersiz gibi geleneksel unsurlar elbette sağlıklı bir yaşam için önemlidir; ancak bu iki kadın, yaşam deneyimlerinden yola çıkarak zihinsel ve sosyal sağlığın uzun yaşam üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor. Özgür ruhlu yaşama biçimleri, bu kadınların gözlemleriyle birleşince, uzun yaşamanın sırları sadece fiziksel aktivite ve yemek choose ancak çaresi değil, aynı zamanda ruhsal dinginlik ve sosyal bağlılık üzerine inşa ediliyor.
Yüzyıllık tecrübelerine sahip olan bu iki kadının öğretileri, genç kuşaklar için büyük bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Hem Fatma Nine hem de Ayşe Teyze, hayatı dolu dolu yaşamanın ve insan ilişkilerinin sağlıklı bir yaşamın temel taşları olduğuna inanıyorlar. Merak edilen, bu ilginç yaşam felsefelerinin daha geniş bir kitleye ulaşarak, toplumda daha fazla insanın sağlıklı ve mutlu yaşamasına katkıda bulunup bulunamayacağı. Şu an için diyetten ve egzersizden ziyade, mutluluk ve sosyalize olmanın değerini öğrenmek çok daha önemli görünüyor.