23 Nisan 2023 tarihinde meydana gelen deprem, Türkiye'nin birçok bölgesinde derin bir etki yarattı. Depremin ardından yaşanan yıkım, inşaat sektöründe ve konut piyasasında ciddi bir değişim yaşanmasına neden oldu. İşte, bu gelişmelerin kiralık ve satılık konut fiyatlarına yansımasıyla ilgili detaylar.
Deprem sonrası insanlar, güvenli yaşam alanları arayışına girdi. Özellikle hasar gören bölgelerdeki vatandaşlar, başta kiralık olmak üzere yeni konutlar aramaya başladı. Bu acil ihtiyaç, doğal olarak konut talebini artırdı. Diğer yandan, depremden etkilenmeyen bölgelerdeki konutlara yönelim de dikkat çekici bir şekilde arttı. İnsanlar, güvenli bir yaşam alanı bulabilmek adına yeni yerleşim yerleri araştırıyor.
Artan talep, konut fiyatlarında olağanüstü bir artışa yol açtı. Kiralık konut fiyatları, normal dönemlerle karşılaştırıldığında %,30'a varan oranlarda yükseldi. Özellikle büyükşehirlerde, kiralık daire bulmak güç hale geldi. İkinci el konut satışlarında da benzer bir trend gözlemleniyor. Satış fiyatları, depremin etkisiyle %25 ile %40 arasında değişen oranlarda artış gösterdi. Bu da yatırımcıları ve ev sahibi olmak isteyenleri zor durumda bıraktı.
Kiralık ve satılık konut fiyatlarındaki bu ani artışın arkasında çeşitli nedenler bulunuyor. Öncelikle, piyasada arz talep dengesinin bozulması dikkat çekiyor. Deprem sonrasında birçok inşaat projesi ertelendi veya durduruldu. Bu durum, yeni konut üretimini yavaşlattı ve mevcut konut stoğunu azalttı. Özellikle afet bölgesindeki konut ihtiyacı, inşaat maliyetlerinin artmasıyla birleşince, fiyatların yükselmesine neden oldu.
Diğer bir neden ise insanların psikolojik etkileridir. Deprem korkusu, insanların yaşadıkları yerleri değiştirmeye yönelik düşüncelerini arttırdı. Güvenli bir konut arayışı içinde olan bireyler, kira veya satın alma bütçelerini genişletmek durumunda kaldılar. Aynı zamanda, müteahhitler ve emlakçılar da piyasa koşullarını fırsata çevirerek fiyat artışlarında belirleyici rol oynamaktadır.
Ancak, fiyatların bu denli artması, birçok vatandaşın ev sahibi olma hayalini ertelemek zorunda kalmasına neden oldu. Özellikle alt ve orta gelir grubu için konut edinmek her geçen gün zorlaşırken, kiralık konut bulmak dahi imkânsız hale geliyor. Hükümetin bu duruma bir çözüm bulması ise kaçınılmaz bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Geçici barınma çözümleri oluşturmak ve konut üretimini teşvik etmek, gelecekte benzer krizlerin yaşanmaması adına önemli bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, 23 Nisan depreminin ardından konut piyasası ciddi bir çalkantı içerisinde. Kiralık ve satılık konut fiyatlarının artışı beraberinde çok sayıda sosyoekonomik sorunu da getiriyor. Şu an için önemli olan, depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması ve konut arzının yeniden dengelenmesidir. Aksi takdirde, Türkiye'de konut krizi daha da derinleşebilir.