Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un Etiler semtinde başlayan ve Zeytinburnu’nda sonlanan bir olay, şehrin güvenlik güçlerini bile şaşkına uğrattı. Olayın merkezinde buluşma noktası olarak belirlenen Etiler’de sıradan bir gün gibi görünen ancak arka planda her şeyin gizlice planlandığı bir kaçış hikayesi vardı. Olayın gelişimi itibarıyla, birçok kişi olayın ardından neler yaşandığını merak ederken, bir grup gencin polisi görünce yaptığı fevri hareket dikkat çekti.
Olay, Etiler'de bir kafede bir araya gelen bir grup gencin, cep telefonlarına indirdikleri bir uygulama vasıtasıyla başından geçen yoğun bir deneyimle başladı. Arkadaş grubu, belirli bir süre içerisinde çeşitli görevler tamamlamaya çalışıyordu. Bu görevlerden biri ise, çevrelerinde buldukları ‘gizemli’ maddeleri toplamak ve bunları saklamaktı. Ancak işler, polisin aniden kafeye gelmesiyle tamamen tersine döndü. Gencin, polisin gelmesi üzerine buldukları maddeleri gizlemek için yaptığı hamle, sıradan bir anın çok ötesine geçti.
Polisin kafeye girmesiyle birlikte gençler, farkında olmadan adrenaline kapıldılar. O esnada, biri diğerine “Hepsini tuvalete dök!” diye seslendi. Mahsur kalmamak için bir an dahi düşünmeden hareket eden genç, elindeki tüm maddeleri tuvalete boşalttı. Bu ani karar, durumu daha da karmaşık hale getirdi. Olay yerinde bulunan diğer insanların ve özellikle polis ekiplerinin tepkileri merak konusu oldu. Kafenin içinde yaşanan kaostan habersiz olan diğer müşteriler, durumun farkına vardıklarında adeta şok oldular.
Bu tür olaylar, yalnızca İstanbul’da değil, dünyanın dört bir yanındaki gençler arasında yaygınlaşan cesur ve bir o kadar da tehlikeli bir eğilim olarak değerlendiriliyor. Sosyal medyada viral olan bu tür ‘görevler’, gençlerin sıradan hayatlarından kaçış arayışında olduklarını gösteren önemli bir işaret. Etiler’de yaşanan bu olayın ardından, sosyal medya kullanıcıları arasında hızlı bir şekilde yayılan video ve fotoğraflar, olaya dair merakı artırdı ve olayı ucuz bir şov haline getirdi.
Olayın ardından, gençler ile polis arasında geçen kısa bir muhabbet, gençlerin yerel güvenlik güçlerinin de yargılanmasına sebep olmadan olayı esprili bir dille geçiştirmesine yol açtı. Fakat açığa çıkan gerçekler, gençlerin ciddi bir risk aldığını ve polisin uygulamalarının bu tür durumların önlenmesi için kritik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor. Cezai işlemler ve tutanaklar tutulurken, gençlerin nasıl bir şeytanlığa sürüklendiği ve toplumsal baskının altında kalıp kalmadıkları da soruların arasında yer aldı.
Olayın arka planına bakıldığında, günümüz gençliğinin sosyal medya etkisi altında şekil aldığını görmek zor değil. Bu tür olayların paylaşılması ve ‘viral’ hale gelmesi, genç kuşak arasındaki dikkat çekme isteğini ve toplumsal normlardan sapma eğilimini gözler önüne seriyor. İstanbul’un karmaşık yapısında yaşanan bu tür durumlar, gençlerin sosyal çevrelerinde nasıl bir imaj sergilediğinin de bir göstergesi. Toplum içindeki yeri ve önemiyle gençler, bu gibi olaylardan sonra hem bireysel hem de toplumsal olarak nasıl etkileniyorlar, merak ediliyor.
Sonuç olarak, Etiler’de başlayıp Zeytinburnu’nda sona eren bu beklenmedik olay, sadece yaşanan anlık bir şov olmaktan öteye gidiyor. Gençlerin toplumsal konulara yaklaşım şekli, kriz anındaki tepkileri ve sosyal medya üzerindeki etkileri, gelecekte daha birçok benzer olayın yaşanmasına zemin hazırlayabilir. Bu durum, kamu güvenliği açısından atılacak adımların önemini de yeniden gözler önüne seriyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde benzer olayların yaşanmasını önlemek adına, hem güvenlik güçlerinin hem de gençlerin bu tür durumlarla nasıl başa çıkmaları gerektiği üzerine daha fazla farkındalığa ihtiyaç duyulduğu aşikardır.