Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı'nın kabulü, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi haline gelmiş önemli bir olaydır. 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından resmi olarak kabul edilen bu marş, milli mücadelenin destanı olarak her 12 Mart'ta kutlanmaktadır. Bu yıl, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 104. yıl dönümü olması nedeniyle, başta genç nesiller olmak üzere herkes için onun anlamı ve önemi bir kez daha hatırlanmalıdır.
İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy, Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biridir. 1873'te İstanbul'da doğan Ersoy, eğitim hayatı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel ve sosyal yapısını yakından gözlemleme fırsatı bulmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında, halkı moral ve motivasyon açısından desteklemek amacıyla yazdığı şiirlerle ön plana çıkmıştır. İstiklal Marşı'nın yazılma süreci, bu dönemin en çetin zamanlarında gerçekleşmiştir. Milli mücadelenin yaşandığı dönemlerde yazdığı bu şiir, Türk milletinin azim ve kararlılığını simgeler. Akif, marşın yazılmasında, Türk milletinin bağımsızlık arzusunu ve özgürlük mücadelesini etkileyici bir üslupla dile getirmiştir.
İstiklal Marşı, sadece bir ulusal marş olmanın ötesinde, Türk milletinin coşkusunu, bağımsızlık aşkını ve vatan sevgisini yansıtan zengin temalara sahiptir. Kahramanlık, cesaret ve fedakarlık gibi değerler, marşın temelini oluşturur. Özellikle "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" dizesi, Türk milletinin asla düşmana yenilmeyeceğini ve özgürlüğü için savaşacağını simgeler. Bu marşın her dizesinde, Türk ulusunu bir araya getiren bir ruh ve enerji bulunmaktadır. Her yıl düzenlenen etkinlikler ve anmalar, bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması için önemli bir fırsat sunmaktadır.
104 yıl önce kabul edilen bu marş, bugün hala ulusal kimliğimizin ve değerlerimizin bir parçası olarak yaşamaktadır. İstiklal Marşı'nın kabulu, sadece geçmişle sınırlı kalmayıp, geleceğe yönelik bir umut ve azim kaynağı olmayı sürdürmektedir. Ülkemizde her 12 Mart'ta düzenlenen etkinlikler, okullarda yapılan törenler ve milli bayramlarda marşın okunması, Türk milletinin birlik ve beraberliğini pekiştirme yanında, tarihimize olan bağlılığımızı da göstermektedir. İstiklal Marşı, kuşaklar boyunca aktarılması gereken bir kültürel miras olarak Türk milletinin hafızasında yer alacaktır.
Sonuç olarak, İstiklal Marşı'nın kabulü ve onun anlamı, yalnızca 12 Mart'ı bir anma günü olarak değil, aynı zamanda bağımsızlık, özgürlük ve vatan sevgisi üzerine düşünme günü olarak ele alınmalıdır. Bu vesileyle, her Türk vatandaşının, İstiklal Marşı'nın derin anlamını kavrayarak ve gelecek nesillere aktararak, bu mirası yaşatmaya devam etmesi gerekmektedir. İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yıl dönümü, bir ulusun varoluş mücadelesinin en güzel örneği olarak, bizlere bu değerleri tekrar hatırlatmaktadır.