İstanbul’un en kalabalık caddelerinden birinde, sabah saatlerinin yoğunluğu içinde sıradan bir simitçi olmaktan ziyade, dikkatleri üzerine çeken bir figür var: Kravatlı simitçi! Takım elbisesi, şık boyalı ayakkabıları ve fütursuz cesareti ile dikkat çeken bu adam, simit tezgahını bir moda sahnesine dönüştürüyor. Peki, kimdir bu harika karakter? Onun hikayesi ve bu sıra dışı tarzın ardında yatan motivasyonlar neler?
İlk bakışta, sokaklarda karşılaşabileceğiniz herhangi bir simitçiye benziyor; fakat birkaç detay onu diğerlerinden ayırıyor. Kravatlı simitçi, İstanbul’un simit kültürüne yeni bir soluk getirerek, hem geleneksel unsurları modern bir bakış açısıyla harmanlıyor hem de fark yaratmayı başarıyor. Bu ilginç görüntüsü ile hem turistlerin hem de yerel halkın ilgisini çekmeyi başarıyor. Herkes, "Bu adam neden böyle giyiniyor?" diye sorarken, kendisi gülümseyerek, “Neden olmasın?” diyor.
Szimo Lang, 35 yaşındaki bu simitçi, simit satma işine üniversiteden mezun olduktan sonra atılmış. Bir yandan iş bulma telaşı diğer yandan tutku duyduğu bu geleneği devam ettirme isteği ile yola çıkan Lang, sokaklarda bir simitçi olmanın avantajlarını keşfetmiş. “Sokak kültürü çok dinamik, her gün yeni insanlarla tanışıyorsunuz. Bu durum benim için hem eğlenceli hem de öğretici.” diyor. Kravatıyla ve şık görünümüyle, insanlara yalnızca simit satmıyor, aynı zamanda bir yaşam tarzı, bir vizyon sunuyor.
Szimo Lang’ın tarzı, alışılmışın dışında ve bu, işine olan bakış açısını da yansıtıyor. Onun kafasında, giyim kuşamın sadece bir dış görünüş olmadığını, bir ifadenin, bir duruşun parçası olduğunu düşünüyor. “İyi bir görünüm, insanların dükkanınıza gelmesini sağlıyor.” diyor. Girdiği müzik aletleri dükkanları ya da otel lobileri gizlice itibar edinmişken, Lang sokaklarda, simit tezgahı önünde büyük bir saygınlık elde etmiş durumda.
Kravatlı simitçi, yalnızca bir iş adamı değil, aynı zamanda bir trend belirleyici. Onun stilini takdir eden pek çok insan var. Esnafın, özellikle de simitçilerinin, şıklığı benimsemesi gerektiğini savunarak, kendi tarzını benimsemeleri için onlara teşviklerde bulunuyor. “Benim misyonum, simit kültürünü olduğu gibi yansıtmaktır. Sadece bir yiyecek değil, bir yaşam biçimi!” açıklamasıyla düşündüklerini net bir şekilde ifade ediyor.
Günümüzde sokakta giyinimin, herhangi bir meslek grubunu simgelediği bir dönem yaşıyoruz. Kravatlı simitçi, bu fikirle bütünleşerek, eğlenceli bir katman yaratıyor. Her ne kadar diğer simitçiler çok daha sıradan giyinse de Lang, bu işin zamanla bir sanat dalına bile dönüşebileceğini savunuyor. Müşterileri onun bu stiline hayran kalarak, şıklığı ve zarafeti simit ile harmanlayarak hayatlarının bir parçası haline getiriyor.
Bazı insanlar için kravat sadece simit satmanın ötesinde bir kimlik, bir yaşam tarzı olarak kabul ediliyor. Szimo, sadece bir simitçi değil, aynı zamanda bir influencer olma yolunda ilerliyor. Sosyal medya hesaplarından paylaştığı içeriklerle insanları kendi stiline, duruşuna ve hayata bakış açısına dahil ediyor.
İstanbul kültüründe moda ve simit kültürü arasındaki bu köprü, ona birçok fırsat sunmuş durumda. Farklı etkinliklerde yer alıyor, simitlerinin tadım günleri düzenliyor ve hatta bazen özel mekânlar için catering hizmeti veriyor. Kitlesi günden güne büyüyor ve bu da onun başarısını pekiştiriyor. “İstanbul’da hayat sadece simit satışı üzerinden dönmüyor; aynı zamanda insanlar güzel giyinmeyi de seviyor.” diyor.
Kısacası, Szimo Lang bir simitçi olarak başladığı kariyerinde, kendine özgü tarzı ile birçok insana ilham vermeyi başarmıştır. Kravatlı simitçi, geleneksel bir işin yenilikçi ve modern bir versiyonunu temsil ediyor. Onun hikayesi, sadece simit sevdalılarının değil, aynı zamanda sokak kültürüne ilgi duyan herkesin dikkatini çekiyor. İçinden geçen bir ilham kaynağı olarak, onun hikayesinin sadece bir başlangıç olduğunu söyleyebiliriz. Herkesin "Kravatlı simitçi" olarak tanıdığı bu eşsiz figür, İstanbul’un sokaklarında simit satan, hayatı renklendiren bir sanatçıdır.