Son günlerde sosyal medyada hızla yayılan bir görüntü, otomobil sürücülerinin ve yolcularının dehşete kapılmasına sebep oldu. İstanbul'un yoğun TEM Otoyolu'nda bir takside bulunan gençlerin tayyare gibi camdan sarkarak rengarenk kıyafetlerle neşeli pozlar vermeleri, izleyenleri hem şoke etti hem de güldürdü. Ancak bu eğlenceli görüntülerin arkasında, dikkatsizlik ve tehlike arz eden davranışlar yatıyor. Olayın, 2023'ün sonbahar aylarında bir pazar gününde meydana geldiği bildiriliyor.
Gençlerin bu cesur ve bir o kadar da tehlikeli hareketleri, insanların zihninde soru işaretleri oluşturdu. Görüntüler, kısa sürede virale dönüşerek çeşitli sosyal medya platformlarında geniş bir kitleye ulaştı. Birçok kullanıcı, bu görüntüleri izlerken hem eğlendi hem de bu tür davranışların tehlikelerine dikkat çekti. Olay anında yolda biçimsel dikkatle ilerleyen sürücüler, o an ne kadar tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduklarını belki de öngöremediler. Taksinin hızının yüksek olması, gençlerin bu durumdan nasıl bir risk taşıdıklarını gözler önüne seriyor.
Görüntülerde, taksidaki gençlerin sesli kahkahaları, izleyenleri gülümsetse de güvenlik uzmanları, bu tarz davranışların asla dikkate alınmaması gereken tehlikeler barındırdığını vurguladı. Ulaşım güvenliği uzmanları, sarkma eyleminin sadece embriyo, felaket sonuçlarına yol açabilecek potansiyel bir kaza riskini de beraberinde getirdiğini dile getiriyor. Özellikle yüksek hızla ilerleyen bir aracın camından sarkan kişilerin, önlerinde ani bir fren yapıldığında ciddi yaralanmalara yol açabilecek durumda olduklarını belirtiyor. Bu tip tehlikeli davranışların, gençlerin can güvenliğini tehdit eden unsurlar arasında olduğu konusunda tüm uzmanlar hemfikir.
Son yıllarda sosyal medya fenomenlerinin etkisiyle ortaya çıkan tehlikeli akımlara bir yenisi daha eklenmiş oldu. Gençlerin sosyal medyada dikkat çekmek ve popüler olmak için yapabilecekleri, sınırları zorlayacak kadar tehlikeli hale gelebiliyor. Eğitim uzmanları, bu tür davranışların arkasında yatan kısır döngüyü anlamanın son derece önemli olduğunu vurguluyor. Gençlere hitap eden sosyal ve davranışsal programların, bu duyarsızlığın sona ermesine katkıda bulunacağına inanılıyor. Üstelik, sosyal medya platformları, gençlerin dikkat çekme çabalarının galaksideki tehlikelerle birleştiğinde nasıl bir sonuca yol açabileceği konusunda daha fazla bilinçlendirilmelidir.
Bu tür olayların önlenmesi adına çeşitli organizasyonlar ve topluluklar, eğitim seferberlikleri başlatarak gençleri bilinçlendirmeye yönelik projeler geliştirmelidir. Sadece trafik güvenliği değil, aynı zamanda sosyal medya kullanımı konusunda da gençlerin eğitilmesi gerektiği üzerinde durulmalıdır. Gençlerin toplumsal bir sorumluluk taşıdıkları ve sosyal medya paylaşımlarının yalnızca eğlencelik olmadığını fark etmeleri sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, TEM Otoyolu'ndaki bu akıl almaz görüntüler, yalnızca eğlenceli bir video olarak kalmayı bırakıp, aynı zamanda gençlik ve güvenlik konularında toplumsal bir tartışma başlatmalıdır. Her şeyden önce, gençlerin sağlıkları ve güvenlikleri her şeyden önce gelmelidir. Bu eğlencelerin, bir anlık zevk için asla göz ardı edilemeyecek riskler barındırdığı unutulmamalıdır. Yaşanan olay, toplum olarak bir bütün hâlinde tehlikeleri anlayarak gerekli önlemleri alma sorumluluğunun altını çizmektedir.