Son günlerde Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlik, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanları konusunda yaşanan tartışmalarla daha da artmışken, Yunan basını ilginç bir eleştiri getirdi. Yunan medyasında yer alan yorumlarda, Atina'nın Türkiye’den duyduğu korkunun deniz altındaki kaynaklarla ilgili kararları olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Rum basınında, "Yunanistan deniz altında Türkiye’den çekiniyor" başlığıyla çıkan haberler, Atina’nın Türkiye'ye yönelik olan diplomatik tutumunu sorgulatıyor.

Deniz Altındaki Kaynaklar ve Uzlaşmazlık

Doğu Akdeniz, zengin doğal gaz rezervleri ile dikkat çeken bir bölge olmasının yanı sıra, bölgedeki ülkeler arasında da tartışmalara neden olmaktadır. Yunanistan ve Türkiye, bu kaynaklara dair hak iddialarıyla birbirleriyle sürekli bir gerilim içindedir. Yunan basınındaki eleştiriler, Atina'nın bu kaynaklar üzerindeki tutumunu sorgularken, Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığını artırmasının Yunanistan’ı nasıl etkilediğine dikkat çekiliyor. Haftalardır süregelen askeri tatbikatlar ve karşılıklı tehditler, iki ülke arasındaki gerilimi artırıyor.

Öne çıkan yorumlardan biri, Yunanistan’ın bu durumdan nasıl çıkacağıyla ilgilidir. Yunan basını, hükümetin doğru stratejiler geliştirmemesi durumunda, Türkiye'nin deniz altındaki zenginlikleri ile ilgili daha fazla kontrol elde edebileceğini savunuyor. Atina yönetiminin, bu meselelere daha cesur bir tutumla yaklaşması gerektiği belirtiliyor. Yunan kamuoyunda, hükümete olan güvenin sarsıldığı ve bu çekincelerin ulusal bir güvenlik meselesine dönüştüğü dile getiriliyor.

Siyasi Açıklamalar ve Stratejik Hesaplar

Yunanistan’ın en üst düzey yetkilileri, bu eleştirilerin ışığında çeşitli açıklamalar yaparak durumu her ne kadar kontrol altında tutmaya çalışsalar da, halk arasında kaygılar giderek artıyor. Özellikle, Yunan hükümetinin, Türkiye ile diyalog kurma çabaları ve diplomatik müdahaleleri hakkında kararsız bir görüntü sergilediği ifade ediliyor. Yunan basını, bu sürecin, Türkiye’nin belirlediği koşullara bağlı olarak ilerlediği görüşünü benimsiyor.

Analistler, Yunan hükümetinin Türkiye ile siyasi bir uzlaşmaya varmadan askeri çözüm yoluna gitmesinin birkaç sebeple tehlikeli olabileceği uyarısında bulunuyor. Türkiye’nin, deniz altındaki kaynaklar üzerindeki kontrolünü artırması durumunda, Yunanistan’ın ekonomik manevra alanının daralabileceğini, ayrıca bölgedeki siyasi dengenin daha da bozulabileceğini öngörüyorlar. Bu bağlamda, Yunan hükümeti ve askeri bürokrasi daha adapte olabilir şekilde hareket etmek zorunda kalacaklar.

Sonuç olarak, Yunanistan’ın Türkiye karşısındaki durumu ve deniz altındaki çekinceleri, bölgedeki dengeleri doğrudan etkileyecek kritik bir konudur. Yunan basınındaki eleştiriler, Atina’nın bu riskleri yönetme becerisinin sorgulanmasına yol açarken, bölgedeki enerji kaynaklarının kontrolü ile ilgili daha geniş bir uluslararası tartışmanın da kapılarını aralamaktadır. Yunanistan, ulusal güvenliğini sağlamak ve bölgedeki dengeyi korumak için daha proaktif adımlar atmak zorunda olduğu görüşü giderek daha fazla destek bulmaktadır.